Mor salkımlı sevdalarMor salkımlı sevdaları Uzak olsun lafta kaldı özgürlük Yanaşmasın kıyılarıma gemiler Dalgakıranları yıkıyor öfkem Ömür dediğin deli sulara akıllı yunmak değil ya Pazardan ganimet kapmak savaşı Mahşeri açtırır gecelerim semadan Kur baştan heceleri anlamaz ay sukut yıldızlar Işıksız taçlanır yuvaları meleklerin Suale durur dipsiz kulaklar Sinsi şakır nefret dehlizinde dili Kurgusunu sil baştan yazar dimağ Mor salkımlı yüzleri vardır rüyaların Küçük fistanlar giyer ahuları Asılmış bakışlarla şekil arar durur bulutlar Bahçe aralıklarından kaçar umutlar Yaralı ayakları delik pabuçlarla acıya ayak diretir Ve kanmaya hazır birileri kurban eder cismini Sevgi güne kurulur sevgisizlik kıskançlıktan kudurur Ayak bağı bağlanınca on dört şubata sevdalara ağır gelir kamburu İsyana karar verir takvimin cümle günleri Resmi tebessüme avunmuş birileri can kıraç beslenir Anlamını çamura bular pazarlar ki deli yağıyor yağmur Etiketi kaşır bedenlerini kaftanlarının sırması Hazırla beslenen kargalar sürüden ayrılır Salık savruk şevkine yumulmuş kayıplar Cici badem tanelerini şekere atar kendini Kötü adamları madara etmiş yudumlar Boyu kısa ayın zaferi on dört şubat Ağlar anlamını kaybettiği kukla… Bir hayalle başlar dünya Rüzgarı bekler uçurtmalar… |
kaleminize var ola
saygılar.