Bir Kaçağın Son SözüDilimizden sanadır bu Bu yansıma kırık ay altında filizlenen Ne mevsimler geçti bilir misin toprağın kokusu değişirken Hazan oldu Savrulup gidenlerin ardından Ağıtlar yakılmışken hatıralara Bir sıcak ten dokunuşu kaldı avuçlarımızda İniltili hastalılar bırakmadı bizi Son söz dudak kıvrımlarında gezinirken Bir kaçağın vasiyeti Belki de geçmiş zamanında dikili taşın anlattıklarıydı Bu günü yaşarken mezar başında yeşermekte olan akasya Son sözün kılavuzu olurdu Dokunurdu yüreklerimize Dağlardı geceyi Esinti başlarken Bir tatlı gülüşün sesi yankılanırdı kulaklarımıza Sarı yaprakları kalmamış bahçemizde ağaçların Gazelleri yakılırken sonbaharın Küllerinde kaybolmuş Esaretten kurtuluşun şarkısını yeniden söylenirken Baykuş Ağır bir hava çökmüş âlim olanlara Basit bir söz Son sözdü kaçağın vasiyeti Düşündürdü Tok bir yaşam için acıktırdı Acıktığımız neydi son sözde anlam yüklenen Zamanın bekçiliği Geride bırakılan bir hayat yaşanmaya devam ederken Bir sevda yarası kanar yüreklerimizde . . . b@r@n |
saygılrımla