MEYDANA GELDİM ( Muhammes )Bir aşka tutuşup, yandım , İlahi dermana geldim “ Boş hayal, ümitle gezdim, sonunda Kur’ana geldim Yenilmez bir pehlivandım, el pençe divana geldim Çiçeklerden polen aldım, bal için kovana geldim Yıllardır dağ, taşlardayım, şimdi düz ovana geldim Çok zorluklar çektim amma, şükür bu imkana geldim Kaçtım rahmet kapısından, döndüm el amana geldim Adı gönlümden silinmez, atamadım yâr içimde Vermem o yârin adını, edep, haya, ar içimde Yaşadıkça umman oldum, çok bilinmez sır içimde Vurdum vurdum yine çıkmaz, nefis, şeytan kir içimde Al baltanı gel İbrahim, bu putları kır içimde Yârin hasreti bitirdi, hiç sönmeyen nâr içimde Sevgiyi paraya satan, böyle bir zamana geldim Vardım dostun dergahına, aman ağlama gül dedi Bana dikenler içinde, hiç solmayan bir gül dedi Gönlünü aç ol Rahmana, bitsin yürekte fel dedi İlim, hakikat kaynağı, oku! İlahın bil dedi Sakın mala tamah etme, fitne, fesadı sil dedi Vatan, namus kutsal oğul, hiç çekinmeden öl dedi Ban de başı, canı aldım, korkmadan meydana geldim Erdinç Hoca halin yazdı, bu baharımı kış etme Ey şahların şahı Mevla’m, gel yüreğimi taş etme Gurur, kibire kaptırıp, amelini bomboş etme Hayata umutla bakan, bu gözlerimi yaş etme Bir lokma ekmeğim olsun, onu da haram aş etme Şeytana uydurup Ya Rab, günahlarımı faş etme Günahlara tövbe ettim, sen yüce Yezdan’a geldim |
Bu örnek beni çok etkilemiştir mesela;
"Şâdmân olsun ki sultan oglı sultândur gelen
Bahr u berrün pâdişâhı Al-i Osmândur gelen
Nâlb-i şer-i Muhammed zıll-ı Yezdândur gelen
Şark u garbı seyr iden hurşîd-i rahşândur gelen
Alemün sâhibkırânı Hân Süleymândur gelen"
(Yahya Bey )
Dvan şiirinin güzelliklerini hatırlamak ve hatırlatmak şiir yolculuğunda hep aklımızda olmalı. kafiye anlayışımızda ise Divan'a layık daha ağır ve bâkir kafiyelerin tercih edilmesi de gerekir kanaatimce.
Teşekkürler Erdinç bey
Eyvallah!