VENÜS'ÜN GELİNİDönüyorsa şimdi seninle, senden uzakta; kalabalık ve yapayalnız gezegendir bu evrende dünya. Toprağı yıkayan yağmur, insanı zaman. Sensiz ; nehirler gözyaşlarıdır oysa; yorgun, perişan, ve dökülecek denizleri olmayan. Yalnızlığına ağlıyor Venüs ilk ve son aşkı dünya kadar: Ve ben; Venüs kadar sevdalısıyım, Dünya içinde dünyalar güzeli bir kızın. Yağmurlar, nehirler ; gözyaşları ve yanan, geceleyin soğuğuyla donan, kuruyan bir çöldür Venüs: baktıkça, varıp saramadığı Dünya için. Susturun şu aklı evveli Dünya’ya sevdalanmış Bak ne diyor deli: yaşanacaksa cesurca yaşanacak ve doğuracak gözüpek, atılgan çocuğunu, Venüs’ün gelini. Söylendikçe azalan Azaldıkça dilden dile anlatılan masal: Sevda! Kuşkusu kendisindendir, Varlığına bile inanmaz Dünya. İçimi ısıtan bir yel, bir rüzgar, bir fırtına: dünya içinde dünyalar güzeli bir kız ; yakıp kavuran kusursuz bir afettir hatta. Sorma, sorgulatma Onlar yaşamadılar hiç İnanmazlar kıskanır belki inandırmazlar. Anlat dünyanın her bir çocuğuna gözünden sakın, göğsünde büyüt sadece sana sunuldu bu sevda, bir de dünyaya. Suya, ateşe,toprağa İnanmış kendisine, Venüsün sevdasına: Haber salıp bir gece düğün etmişler yıldızların şahitliğinde ve sonra doğurmuş Venüs’ten Ay kızını Dünya. Işığının altında aşıklar buluşur olmuş Venüs her sabah göz kırparmış: bu yüzden sabah yıldızı demişler ona. Bu da öyle olsun her masalda mutlu sonla bitermiş; Sevda! Ufuk H. |