Çocuklumun sığınağı
Öykülerin sırrı
Öyle derdi babam
Çıtlık
Uluca ağaç
Topraktan
Göğe yükselen çığlık

Dileğini
Tekrar eder
Sıkıca tembihler
Baş ucuma
Bir tane
Dikin derdi

Nice ki anladık
Kutsalıymış şamanın
Ne bilir
Ne düşünür
O zaman
Bir küçük çocuk

Halfeti cehennem
Halfeti köz sıcak
Bir adı çıtlık
Bir adı dağdağan
Nerden bilelim
Şu işe bak

Hayrat kalmış aklımda
Gömülü gibi
Kümbet
Kış suyu
Serin mi serin
Fırat’a uzanan saylaklardan
Sarnıçlar
Kuru bir kaç kuyu
Derin mi derin

O kadar zaman nasılda savuşup geçti
Sanki küçücük bir an
Ardımda izini bıraktığım bilmem kaç sıra dağın
bir o kadar tepe ovanın
Uzaklaştıkça
Yakınlaştıran yılların
Özlemi babamın
Bir de bahçemde aynı kökten iki gövdenin
Poslu gölgesi dağdağanın

Uluca ağaç
Dağdağan
Çıtlık
Topraktan
Göğe yükselen çığlık


7 şubat 2010 Denizli