ÜFÜRÜKTEN DARBE PLANLARI
Önce, "ayışığı" dedi, elinde kova,
Görmeyince ay’ı bitti, kapandı dava. Gazeteler dağıtıldı, tek tek bedava, Görmeyince ay’ı bitti, kapandı dava. Sahile koştular, belki "yakamoz" diye, Sonrasında gürlediler, düzüp methiye, Bir de bana sitem etti, bilmedim niye, Zemheride "yakamoz" yok, kapalı hava. Ağustosta ellerine, giyip eldiven, Dayadılar sistemime, zorla merdiven, Cemaate ağlayıp da, yabanda "gülen", Okullarda çocukları, benzetti av’a. Kesmeyince, bir çorabın üstüne "çorap", Çuval taktı kafamıza, gösterdi harap, Askerime yaşattılar, bir kahpe serap, Hırsızlara, arsızlara, dediler "diva". Adaletin terazisi, şaşmaz nefesi, Gürledi de; hainlerin, kesildi sesi, Tezgâhlayıp yemeyince, sonra "kafes’i", Daha sonra kudrdular, tutmadı sıva. Yandaş medya, hiç durur mu, satılmış "taraf", Sıra sıra mevzilenmiş, dizilmiş saf-saf. "Balyoz" denen düzmeceyi, ederek "tavaf", Benim temiz insanımı, kattılar şova. Çamur at ki izi kalsın, bu halk yutarsa, İhya olur gölde maya, bir de tutarsa, Şerefsiz çok, vatanını kıyıp satarsa, Onun için dağ ne demek, her taraf ova. 23 Ocak 2010 |
Ben onları gerçekten asıldı sanmıştım,hayalmiş demek ki değerli dost.
Bu memlekette, Deniz Gezmişler,Mahirler, Menderesler,bakanlar,vekiller demek ki üfürükten asılmışlar.
Vay be diyesim geldi, gerçekten üfürükten...
Selamlar olsun yitenlere...