Hüsmen AğaTrakya’yı fare basmış, muzdarip olmuş çiftçiler; Tek bir çare bulamamış, aciz kalmışlar bekçiler. Hüsmen ağa düşmüş yola, haber salmış sağa sola; Kendisi de boş durmamış, koşturmuş vermemiş mola. Vardığı her cemiyette, dökmüş derdini ortaya; Hatta çare olur diye koşmuş gitmiş sigortaya. Aval, aval dolaşırken, birisi bir fikir vermiş; Ağamızın şuh gönlünde, tarifsiz umut yeşermiş; Demiş ki bak beni dinle, yakala bir güzel fare; Hapset onu ve aç bırak, olsun gönlü pare, pare; Bir başkasını vur öldür, azar, azar at önüne; Bak nasıl düşman oluyor, o neslinin bütününe. Öyle yapmış hüsmen ağa, yetiştirmiş birkaç tane; Salmış bağa ve bahçeye, hayretinden demiş ane! Bunlar bizim kavim diye, gale almayan fareler; Yem olmuşlar teker, teker, mankurtlara bîçareler. Kısa zaman sonra bağda, muzır bir mahlûk kalmamış; Ambarlardan buğdayları, sinsi düşmanlar çalmamış. Ey insan gör büyük düşman, kendi içinden türeyen; İçi başka dışı başka, gayet sinsice yürüyen! Onun için münafığın, yeri cehennemin dibi; Onun için ikiyüzlü, tıpkı ebucehil gibi. Onun için Türkiye de, durum görünenden vahim; Ne dost belli nede düşman, kaplamış her yanı vehim!.. Garibî-Salih Yıldız………30.01.2010 . |