Bilmiyorum Bilemiyorum
Bugün yirmi yedi ocak.
Ben donacağım sensizlikten , Takvim yaprakları yanacak. Anacak gelen günler geçeni. Bilmiyorum bu işin sonu ne olacak. Bugün yirmi yedi ocak. Oturdum yalnızlığımın orta yerine, Seni düşünüyorum yine ve Ankara’ ya kar yağıyor. Ankara’ya kar yağıyor gönlüme sen yağıyorsun. Ah, bilmiyorum, bilemiyorum! Bu havalar seni elimden alacak. Kim bilir, Ankara’ya daha kaç kez kar yağacak, Sen yanımda olmayacaksın. Yalnızlığımın orta yerinde, Seni düşüneceğim kaç kez. Ez, o narin avuçlarında yüreğimi incitmeden. Yine Ankara’ya kar yağsın. Bilmiyorum bilemiyorum, İncecik ellerin zambaktan beyaz. Sana ve Ankara’ya dair ne söylesem az. Bugün yirmi yedi ocak Çarşamba, Perşembe, beyazlar giyip gelecek Ankara’ya; Ankara da beyazlara bürünecek… Gelinlik kız gibi süzülecek… Perşembenin gelişi çarşambadan misali. Tam da Ankara’ya kar yağarken, Ben, yalnızlığımla baş başa, İncecik narin ellerini düşüneceğim. Elif elif titreyen parmaklarını... Yalnızlığıma bir kat daha bürünüp. Sensizliğimi yüreğime gömeceğim. Bilmiyorum bilemiyorum. Ne diyeceğim. Ankara, kar’ı bizden çok özlemiş ki. Karlı günlere erdi. Benimse sana dair hayallerim bel verdi. Bilmiyorum, bilemiyorum. Seni benden çok kim sevebilir, Yorum yapmak istemiyorum. Bildiğim, Bugün 27 ocak ve sen yoksun. Ben, hayalinle yalnızlığın kamarasında. Sarkaç misali, İki misal arasında bocalıyorum. Bilmiyorum bilemiyorum, Seni neden bu kadar çok… Kar , Ankara, sen. Yüreğime yüreğime esen Desen /desen , Ah bana bir şeyler desen. Erise yalnızlığım, Ankara’nın yamaçlarına bahar inmeden… Bilmiyorum bilemiyorum, Sensiz nereye gitsem…. Ankara,27.01.2010 İ.K |
Bu güzel şiiri ve çok değerli şairini yürekten kutluyorum… Selam ve dua ile