MELAL AKŞAMLARI
elveda!
diyeceksin bir akşam üstü, elveda! ardından seyirten zaman karşı. alın teri koyduğum, kaldırım taşları gibi dizilip duran kahverengi satırlarıma, elveda diyeceksin.... ne çok özlemin tutuşurdu oysa, saçlarının buklelendiği, yarınsız sabahlara. ekmek gibi, su gibi, katık ederdik, bir yudum sevdamızı melal akşamlarına. dur! anlatayım elvedanın hazin busesini, düne dair silinen akşamlarının sahtesini, kar! yağarken sancılarımın, ötesi olmayan yarınlarına. donar! ezilen her tanesinde baharın gölgesi. elveda! indirir, bulutlardan dönüp duran ne varsa şehir geride kalır sönük ışıklarının kıpırtısına gizlenerek. zahir bir gerçektir , üstü üstüne küllenerek. tutunduğum dalları eğip bükerek, kıvrılır damarlarında sabahın, eğilip bükülerek.. elveda, onca yitik ,onca mahrem prangaların zinciridir. dönenip durur başımızda, burkar yüreğini şairlerin, ateş düşürür ciğerine kelimelerin.. bu yüzdendir ki en son, yada hiç söylenmez elveda..... yunus yavuz / bozkırın şairi / erzurum |
elveda!
diyeceksin bir akşam üstü, elveda!
ardından seyirten zaman karşı.
alın teri koyduğum, kaldırım taşları gibi
dizilip duran kahverengi satırlarıma,
elveda diyeceksin....
Doyumsuz güzelliktedi duygu yüklü eserinizi beğeniyle okudum.
Teşekkür ediyorum paylaşım için.
Gönül emeğiniz varolsun.Selam ve saygılarımla.