TÖRE
Bir kız ağlar,
Anadolunun bir yerinde. Göz yaşlarıyla sular, Penceresindeki fesliğanları. O’nun kaderi olmuş ağlamak. Gelin gidiyor yarın sevmediği birine; Hemde berdel olarak... Son gecesi bu. Sabah olmasın der. Çünkü o köyden bir genci sever. Bir kuş olmak ister bazen, Özgürlüğe kanat çırpmak ister... Kaderine ağlar sessiz sessiz... Beyninde binbir düşünce, Sırılsıklam aşıktı O Sevdiği gence. Perdeyi kaldırıp karanlıklara bakar. Bir umut ışığı bekler sanki. Bu açmazdan kendini çekip alacak. Bir ışık görür bahçenin köşesinde, Gecenin saat üçünde. Üç defa yandı söndü bir çakmak. Onunda niyeti sevdiğini kaçırmak. Doğruldu yerinden göz yaşını silerek. Kutsaldı ölümü göze alarak sevmek... Sessizce çıktı kapıdan. Niyeti bir daha bu kapıya dönmemek. Gerekirse bu sevgi için ölmek... Attı kendini sevdiğinin kollarına. Düştüler elele gurbetin yollarına. Karanlık gecede elele koştular koştular... Geçtiler sayısız dağ dere... Ulaşmak için gönüllerinin gittiği yere... Duyulur duyulmaz toplandı aile meclisi, Onlar için değersizdi sevgiler,sevgililer. İllaki töre dediler,namus dediler. Aradan ne kadar zaman geçti bilinmez... İki diri koşa koşa gittiler Üç ölü aynı köye geldiler. Katilliğin adına kahrolası töre dediler... MEHMET ASLAN |