YALAN DÜNYA (Gülce ayaklı serbest)
YALAN DÜNYA (Gülce ayaklı serbest)
“ Malda yalan mülkte yalan, Var birazda sen oyalan.” Sırlar aleminde bir hiç iken, Haydi yürü diyen mi var? Şu dünyadan göçer iken, Vakit tamam diyen mi var? Bir var oluş ki, habersiz, Bir yok oluş ki, sorgusuz sualsiz. Sonsuzluk deryasında geliş ve gidiş, Ömür ise bir bilmece, Uçsuz bucaksız bir tünel, geç- git. Alna yazılan okunmaz yazı, Kör düğüm olan, fikir çıkmazı. Akla durgunluk veren, Sonsuz intizam. Nasıl kurulmuş nasıl, bir bak! Noksansız nizam!... Akıl fikir ermez doğrusu. Perişan eder beyni, Ezel fikri, ebet duygusu. Huzurun kaçar bu gölge varlıkta, Düşündükçe olunur, kendi Kendi benliğinde yoz, Düşündükçe iner sanki, Beyne bir balyoz. İşte asıl sorun burda, Bilinmezi düşün, düşün bir dur da!... Umudun emzirdiği çocuk, Uyan artık sen de uyan, Bak şu dünya koca yalan, Gözünü yumduğun an, Malın mülkün olur talan. Bu dava zor, bu dava büyük, Git gide ağırlaşan, taşınmaz bir yük. Kolay değil, bendeki benden ayrılıp, Ötelere uzanmak, kolay değil, Ölümsüz dünyada, yeniden doğmak, Hiçte kolay değil, Sonsuz varlığın nurunda yunmak. Kolay değil, şeksiz şüphesiz, Ona inanmak. İşte asıl problem burda, Öğrenmek ayıp değil, öğren, Öğren bir bilene sor da!.. İşte böyle gardaş, Ne gelişimiz iradeyle, Ne gidişimiz müsadeyle, Ol emriyle bir var oluş. Ötelerde bir kayboluş. Sayılı nefeslerin bittiği an, Ömür sarkacında durur zaman. Gurubun rengi pas tutar, Ufuklar donar fezada. Çilenin gölgesi vurur yüzüne, Kapanır son perde, gören gözüne. Mümkün olmaz direnmek, Belki de çırpınmadan ölmek. Mümkün olmaz, kaçıp kurtulmak, Kapında bekler, tahtadan kundak. Mümkün olmaz ölüyorum, Ölüyorum diyebilmek. İşte asıl bilinmez, asıl bilinmez burda, Neler, neler gelir acaba, başına orda!... Ali GÖZÜTOK 16. 01. 2010 |
Ne gelişimiz iradeyle,
Ne gidişimiz müsadeyle,
Ol emriyle bir var oluş.
Ötelerde bir kayboluş.
Sayılı nefeslerin bittiği an,
Ömür sarkacında durur zaman.
Gurubun rengi pas tutar,
Ufuklar donar fezada.
Çilenin gölgesi vurur yüzüne,
Kapanır son perde gören gözüne.
Mümkün olmaz direnmek,
Belki de çırpınmadan ölmek.
Mümkün olmaz, kaçıp kurtulmak,
Kapında bekler, tahtadan kundak.
Mümkün olmaz ölüyorum,
Ölüyorum diyebilmek.
İşte asıl bilinmez, asıl bilinmez burada,
Neler neler gelir acaba, başına orda!...
Bilinmez değerli üstad, giden gelmiyor...Yüreğinize sağlık çok güzeldi, saygı ile...