DÖN
Uzun olur gurbetin geceleri,
Uzun olur yolları gibi. Ayazı bir başka yakar, Dinmez gurbette gözyaşları, her daim akar. Daha bir zifiridir geceleri gurbetin, Ay mahpustur, Yıldızlar sürgün. Dinmez gurbette hasret, sevdalılar hep üzgün. Katar katar dizilir özlem kervanları, Gurbete gidenin hep sıladadır bir yanı. Ahh ne acılara dayanırda şu koskaca gönül dağı, Yokluğunda un ufak olur dön gayrı. Kağıt ve kalem dile gelir seslenir yare, “Ey yar koydun gittin beni naçar.” Yürek buruk, ciğer pare pare. Döndüğün gün gülistanımda güller açar. Gurbette acı yüklüdür bayram sabahları, Bir damla yaş süzülür akar. Düğümlenir boğazlar, Gönül kanatlanır anaya uçar. Olmadı be anne bu bayram da gelemedim sana, Koymadı gurbet, Sarılamadım, öpemedim doya doya, Olmadı be anne beni affet. Bilirim beklersin yolumu, Aslan parçası, ay yüzlü oğlum. Nicedir rüyalarımda görüyorum seni, Ve içimde yokluğunun acısıyla uyanıyorum. Ve sen, yanındayken bile özlediğim sevgili, Varlığım anlamsızken senden uzakta, Taş basıyorum bağrıma, Güzel yarınlar için umutla. Vaktidir diyorsun artık terki gurbetin, Dön dön yaktı kavurdu hasretin. Ağır geliyor bu cana bendeki emanetin, Dön, dön ki bitsin gurbete esaretin. 26.12.2006 |