Dost…
Yıllar mıdır değerlendiren seni,
Ah dost… Bir bilsen, bir görsen, Bendeki seni. Yokluğun yok, Her daim içimdesin çünkü. Hasret nedir bilmem… Laf aramızda dost, bu kelimeyi pek sevmem. Dünden önce başladı, yarınlarda da sürecek, Dost, bu kervan çok yol aldı, daha da yürüyecek. Hatıralar biriktirdik vagonlar dolusu, Ölüm değil beni korkutan, sensizlikti doğrusu… Dün yine Sakarya’da dolaştım, Hafif bir yağmur altında. Kağıt helva aldım köşedeki amcadan, Yiyemedim be dost, sen geldin aklıma ağlayacaktım. Bu simitler şimdi niye tatsız, Aynı fırından alıyorum oysa… Bu çay da olmamış be usta, Nerde o eski tatlar, yoklukta bölüştüğümüz dostla… Yıllar mıdır değerlendiren seni, Ah dost, şahin bakışlı, yufka yürekli kardeşim, Merak etme, ben biliyorum sendeki beni, Ve şunu da biliyorum ki ölüm bile ayıramadı bizi. Ama seni değişmiş gördüm biraz, Ne o sevinmedin mi ziyaretine geldiğime. Kızlarında gelecekti, ama okuldalar biliyorsun. Beni öptüler senin yerine… Ah dost… Ve bu gülü verdiler bana, Gözlerinde sana olan hasretle, Koyayım diye mezarının üstüne… 05.06.2007 |
selamlar