Konuşmaya Hacet YokŞşşş...gün yeni doğuyor konuşmaya hacet yok... önce hoş bir serinlik tam karşıdan... sonra parlak bir ışık güneşin bağrından... çok isterdim çocukken güneşe gidebilmeyi...kovalardım gün batarken ’yakaladım yakalayacağım...’ Şşşş...şimdi tam yanımda konuşmaya hacet yok... önce bir öpücük tam alnından... sonra bir alev dudaklarından... ’dur gitme...yine yakalayamadım...’ güzel bir düşüydü bu çocukluğumun,döküldü ama yakalayamadım... Şşşş...şimdi yine gidiyor konuşmaya hacet yok... belki yine gelir yada ’elveda’ demiştir anlatamamıştır derdini... şimdi yine gidiyor koşmaya hacet yok...yakalayamadım...yakalayamazdın... gidiyor şimdi başka bir çocuk için,başka bir’elveda’ya... Şşşş...gelecek bugün de konuşmaya hacet yok... uyanacak bir gece vakti yeniden... vuracak ışığı bu çocuğa en derinden... gelmek için yeniden ’elveda’diyecek en içten... Ali Erez |