S A N M A S A K I NSANMA SAKIN Bastona dayanınca vücut, Olur, eğrice bir “virgül,” Saçlar dökülmüş, Şakaklar kar beyazı, Yanaklar çökmüş, Obruk, obruk kuru göl. Kalın camlı gözlükler, Önünü göstermez, Kulaklar az işitir, Kulaklık takılı olsa da. Ellerin üstü buruş, buruş benekli, Kupkuru damarlar içten büzülü, İçi kupkuru nasır kalın derili, Bu halım gariban olsa da. Can evimde his edince seni, Kalbinden başka ses duyulmaz. Atar iki bin devirde sevinçle, Tansiyonu çıkarır zirveye, Sevinçten neşeyle güler maziye, Çocuk kadar şen, özgür ve mutlu, Uçar yedi kat semadan düşüne, Yetmiş Yedi köyün ağası gibi, Ağır, vakarlı ve yorgun, Özlemi yüreğinde bir lav koru, Arar köşe bucak bir şeyi, Umudu kaybettiğimi, Sanma sakın. Semada yıldızları dizsem, İnci mercan samanyolunda, Bakmakla doyamam güzelliğine, Bedenim kara toprak olsa da. Kara buluttan yağmur yağdırsam, Siyim siyim aksa tenime, İliklerim ıslansa cıscıvlak, Kurutamaz yüreğimde sevdayı, Volkanik korun harı yaksa da, Kül olup savrulacağımı, Sanma sakın. Binbir çiçeğin taç yaprağı, Tozunda kokladım kokunu, Rahle üzeri pervane dönen, Göçmen kuşun kanat çırpmasıyla, Havalandım maviliklere, Gönlümün engin okyanusunda, Aradım hep senin, Sürmeli, ela gözlerini, Bulamıyacağımı, Sanma sakın. Zemheri soğuğu nefesi dondururken, Ellerinin sıcaklığı sarar bedenimi, İnci tanesi naif sözlerin, İçimi ısıtıp ruhumu okşarken, Konuşamam, nutkum tutulur, Düğüm, düğüm içimde kalır, sözcükler, Sesim çıkmaz, lal olurdum biraz. Sineme vura vura dökülürdü beynime, Akköpüklü Abı hayat kevseri sözlerimi, Kana kana içmediğimi, Sanma sakın. Yürekteki sevgiden köz olmuş sözler, Yakacak cayır cayır dilleri, Atacak yedi kat Cehenneme, Uykusuz gecelerin sessizliğinde Zifiri karanlığın gaddarlığı, Lime lime acı doğruyor, Ömür boyu işkence, ızdırap çekecen, Mikserde yoğrulup, harmanda dövülerek, Bitmeyecek bu acı hayat, Sevdanla tutunurken hayata, Yaşayan ölü olmadığımı, Sanma sakın Süleyman YILDIZ (LEMOS5303) |