ANLATMA ARTIK BOŞUNA...
Anlatma artık boşuna, inandıramazsın beni;
Ne de gözyaşların yumuşatabilir taşlaşan kalbîmi. Evet, bir zamanlar sevmiştim... Tüm seven insanlar gibi, Benimde kalbîmde aşk filiz vermeye başlamıştı. Ümitlerim vardı; Bir gün gerçekleşmesi için çırpındığım hayallerim... Tertemiz bir aşktı sana duyduğum, Ama sen bir gün, haber bile vermeden gidiverdin. Çok bekledim seni geri geleceksin diye, Ama dönmedin... Ardından, sana duyduğum sevgi nefrete dönüştü. Ümitlerim, hayallerim, hepsi yitip gitti, bir bir... Ve ben sevmeye tövbe ettim bir daha. Taşlaşmış bir kalp ve avunmaya çalıştığım yarım kalmış sevgim vardı. Şimdi sen, seneler sonra çıkıp geldin; Niçin? Hayır, inanmıyorum artık sana, Kim bilir kaç seven kalbî daha böyle yıkık bıraktın... Ve şimdi beni affet diyorsun. Hayır kızım, seni af etmek ve tekrardan sevmek imkânsız. Sen geçmişte kalan günleri tekrar geri getirebilir misin? Ve sen, sevmenin ne demek olduğunu bilir misin? Hayır değil mi? Öyleyse haydi git... Bir ölü ne sevilebilir, ne de sevebilir... 06.09.1979 Erman Ulusoy Lüleburgaz |