Hayat uzun yaşamak kısaÇocukluğum... Çocukluğumu verin bana... Neden aldınız misketlerimi! ? Rüyalarıma bile giren kırmızı bisikletimi... Ne güzeldi düdüklü şekerim bitince bile beni eğlendirebilen... Neden çamura attınız şekerimi! ? Çatıyamı sakladınız ışıklı spor ayakkabılarımı... ’Olsun hayat uzun.’Dedim... Gençliğim... Gençliğimi verin bana... Kardeşim mi giydi yeni ayakkabılarımı? Kim aldı defter arasındaki gül yapraklarını! ? Ya sevgilim o nerede unuttumu yoksa beni? ’Olsun hayat uzun.’Dedim... Hayatım... Hayatımı verin bana... Ben yaşlanmak istemedim... Kim verdi elime bu bastonu? Bu saçlarımda ki beyaz şeyde ne yoksa karmı yağdı? Çocuk olmak vardı şimdi.Negüzeldir kardan adamın gözleri... Çocukların yüzleri... Benimkinden daha da ak... Daha temiz küçük yürekleri... ’Olsun hayat uzun.’Dedim... Bedenim... Bedenimi verin bana... Nedir bu giydirdikleri beyaz örtü bana! ? Kim bu başımda duran adamlar...Namaz kılıyorlar... Neredeyim ben neden karanlık burası? Çok ta dar üstelik... Neden omuzlarınızdayım ben? İndirin beni aşağıya... Öldü diyemezler bana...Ölmedim ben yaşıyorum hala... kırmızı bisikletim... güzel kıyafetlerim... kullanmaya utandığım bastonum... Neredesiniz? Neden yoksunuz? Yoksa sizdemi öldü dediniz bana... ’Hayat uzun,yaşamak kısa...’Dedim... Ali Erez |