MANİCE (41-KOCAELİ)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın 17 Agustos Kocaeli Depremi
17 Agustos 1999 tarihinde saat 3.02’de, Kuzey Anadolu Fay Hattinin Adapazari, Kocaeli, Gölcük segmenti üzerinde, Richter ölçegine göre Ms=7.4 manyitüdünde ve yaklasik 45-50 saniye süren bir deprem meydana gelmistir. Deprem, Marmara Bölgesinin tamami ile Kuzey Anadolu Fay Hattinin dogu yönündeki uzantisinda yer alan Düzce ve Bolu gibi sehirleri etkilemistir. 17 Agustos depreminin Ülkemizde endüstrinin ve sehirlesmenin en yogun oldugu Marmara Bölgesinde meydana gelmis olmasi, can kaybinin ve hasarin da çok büyük olmasina sebep olmustur. 1967 Adapazari Depreminden sonra bölgeyi etkileyen en büyük deprem olan 17 Agustos 1999 depremi, Istanbul’un Avcilar, Küçükçekmece, Tuzla ilçeleri ile Izmit, Adapazari, Gölcük, Yalova, Düzce ve Bolu sehirlerinde 20 000 dolayinda can kaybina ve maddi hasara yol açmistir. Izmit Körfezinin iki tarafinda ve Izmit-Adapazari arasinda yer alan sanayi tesislerinde çesitli boyutlarda hasarlar meydana gelmis, Tüpras Rafinerisinde bir bacanin tanklardan birisi üzerine yikilmasi nedeniyle baslayan yangin daha sonra yedi tanki etkilemis ve güçlükle söndürülmüstür. Deprem nedeniyle bölgede bulunan kamuya ve özel sektöre ait endüstri tesislerinde yaklasik bir hafta süre ile üretime ara verilmistir. Anadolu Otoyolunun Sapanca-Adapazari arasindaki kesiminde meydana gelen oturmalar, çekme çatlaklari ve bir üst geçitte meydana gelen göçme nedeniyle Otoyol üç gün süreyle ulasima kapanmis, bu ise deprem bölgelerine ulasilmasinda önemli bir engel olusturmustur. PİŞMANİYE NASIL YAPILIR Şeker ve sudan oluşan karışım bir kazanda 165 dereceye kadar kaynatılır. Kaynamış şeker soğutma tazgahlarına dökülür. Şeker soğutma tezgahlarında soğuyup yavaş yavaş macun halini alır. Macun halini almış şeker daha sonra beyazlatma işlemine tabi tutulur. Eski zamanlarda ustanın şekeri demir bir çubuğa asarak uzata uzata yaptığı beyazlatma işini, günümüzde özel beyazlatma makineleri yapmaktadır. Bu işlem bittiğinde şeker büyük bir sakıza benzer. Diğer yandan un ve yağdan oluşan ve bir kazanda 7-8 saat pişen özel hamur, pişmaniye’nin çekileceği büyük tepsiye belli bir miktar yayılır. Halka haline getirilmiş ve hamur ile karıştırılmış şeker çekilerek açılmaya başlanır. Şeker, esnedikçe ve tepsi genişliğinde açıldıkça katlanıp tekrar açılır. Bu işlem, hamur kaybolana (hamurun şekere yedirilmesi) ve şeker tel tel ayrılana kadar (yaklaşık 15-20 dakika) sürer. Şeker tel tel ayrılıp hamur kaybolduktan sonra artık "pişmaniye" olmuştur. 2 usta tarafından karşılıklı çekilerek koparılan pişmaniye halkası, soğutma tezgahlarına serilerek soğutulur. Çekilen pişmaniye’nin bir kısmı tel tel yemekten hoşlananlar için o şekilde paketlenirken, büyük bir kısmı sade, kakaolu ve şamfıstıklı olarak özel fincanlar ile top haline getirilir. KOCAELİ KARTEPE (KELTEPE) İstanbul ve çevresine yakınlığı ile kışın tercih edilen Kocaeli, kartepe yazın doğasıyla gezilmesi gereken yerlerdendir. Bitki Örtüsü ve doğal güzelliği gezmeye değer. Aşağılarda olan sıcak hava orada yok gayet serin bir yer üşüme ihtimaliniz dahi var. Fakat bu sizi yanıltmasın bulutsuz bir gün de iseniz çok kolay güneş yanığı olabilirsiniz. Güneş koruyucu krem kullanmanızı tavsiye ederiz. Maşukiyeden 15 km tırmanışla ulaşılan kartepe istanbula en yakın kış sporları merkezidir. Yazın ise tabiat güzellikleri ile gezilebilecek yerlerden olan kartepeye tırmanırken aşağıda kalan maşukiye, izmit, marmara denizi, sapanca gÖlünü yukarıdan izlemeye doyamayacaksınız. Otel bÖlgesine geldiginiz de ise orman havası ve sessizliğini çok beğeneceksiniz. Yazında açık olan tesiste haftasonu kalıp huzur bulabilirsiniz. çevreye yapılacak yürüyüşlerle temiz hava alıp şehrin gürültüsünden bu kadar yakın bir yere giderek uzaklaşabileceksiniz. Telesiyejlerin en üst kısmında yer alan kafeterya da oturup birşeyler yiyebilir içebilir aynı zamanda yeşil ve her renkte çiçekler arasından kuş bakışı aşağıları izleyebilirsiniz. GÖrmediyseniz mutlaka gÖrmelisiniz. Maşukiyeden Kartepe zirvesine varmadan 4 km Önce yol ikiye ayrılmaktadır. Sağ taraf Kartepeye giderken sol taraf ise Kuzu Yaylası adı verilen piknik alanlarının yer aldığı ormanlık bölgeye gitmektedir. Bindokuzyüzdoksandokuz Tüm Türkiye’m sarsıldı Metormu faymı bilmem Kocaeli’mi sardı elem Körfez halkı uykudaydı Gece saat üç sıfır beş Yüzler, binler nice beden Bir şey gelmiyordu elden Doldurulmuş onca deniz Mütahitler hepsi semiz Ne malmız ne evimiz Binlerce can veren biziz Biz bir sanayi şehriyiz Binlerce insan yaşar Yaralıyız çok derinden Yıllar geçer yara sarar Nice ocaklar söndü On yıl geçti üstünden Aynı tas aynı hamam Yine kuruldu düzen İstanbul’un dibinde Koca Sanayi kenti Yara sarar, çalışır Bilmek lazım kıymeti Fabrika bacalarım Duman olur şehirde Atık gazlar zehirler Canlı olmaz Denizde Yürekleri dağladık Baştan beri ağladık Eğer konu maniyse Başlayalım öyleyse Yenidoğan semtimin Romanları meşhurdur Çalışırlar pazar da Kavgaları futboldur Merkez ilçem karışık Her şehirden insan var Kah dargın, kah barışık Körfez buna alışık Sahilim boydan boya Sanki işlenmiş oya Uğrayalım her yere Gezelim doya doya Karamürsel ünlüdür Yağlı güreşleriyle Bu yöreden çıkmıştır Meşhur Gazanfer Bilge Gölcük Donanma şehri Binlerce Türk Askeri Yapılır Tershane de Donanma Gemileri Fındıklarıyla meşhur Sahilim de bir yöre Gölcük İlçeme bağlı Güzel Değirmendere Sanayinin damarı Derince’nin limanı Çenesuyu meşhurdur En yakın ilçem budur Klarneti sevdiren Mustafa Kandıralı Kandıra İlçemizin Unutulmaz üstadı Tütünçiftlik, Hereke Bir zamanlar Yarımca Şimdi Hepsi Bir İlçe Hoşgeldiniz Körfez’e Gebze diyince durun Nice İllerden büyük Hem bir tatil beldesi Hem sanayinin sesi Hanibal’ın mezarı Külliyesi, müzesi Darıca, Bayramoğlu parkları, kuş cenneti Maşukiye yöremde Eski adı Keltepe Turistik tesislerle Şimdilerde Kartepe Bizde yemek her çeşit Ülkem’den bir mozaik Her yöreden insan var Çok zengindir mutfaklar En meşhuru sakladık Tadıyla bitsin diye Çene suyuyla olur En güzel pişmaniye Büyük Maharet ister Pişmaniye işi zordur Limon,yağ,un ve şeker Tel tel çekilir hamur Yaşanmasın diyerek Bir daha böyle acı Körfez’i de tanıttık Manimin bu amacı MEHMET FİKRET ÜNALAN |