Ne söylüyor, kimi davet ediyor ney!Seherin vurgun şafağı başlamıştı İlk anda akla gelen uzun soluklu umutlar Ve sineme şevki muştulayan baharlar Yılgınlığı ve hatta solgunlaşan umudu bırakma diyor Düşünmek eğer akla ilk gelense, tefekkürde sesleniyor Aklım bilgime, tecrübe ibrete yönelerek İrfan sofrasından bir hamiyet bekliyor Gaileler ardı sıra dizilirken nedamet ah çektiriyor Şayet çile vakarın sunumuysa hiç durma diyerek Sabrın çeşmesinden kana kana ey hak dedirtiyor Bir zamanlar ve nefesleriyle coşanlar Aşkın renklerinde umuda uzanan heyecanlar Çıplak gömleğin hicranını hüzünle hikâye ediyor Cazibeler için koşan kan, anlamın eşkâline bakıyor Hani ibret ve ati için sevk edilen kudret diye yanıyor Ey şevk, niçin kalbin ahvalinden Ve anlam için dirlikten uzaklaşarak kaçıyorsun Kime ne anlatıyorsun, sevdasız bir hayatı sunuyorsun Aşkın naşından medet umarak sinelerde haz yaşatıyorsun Hazanla yatıp, baharın hülyasında ufuklara uzanıyorsun Ah hayatımın anlamı hazzı heyecan Şimdi ne oldu sana, ölünün solgunluğu hüzünde Kalbim sancılara gebeliğinde ağıt yakarken zemheride Ne söylerler, nasıl haberdar ederler vuslatın inşirahını Niçin ihsan çok uzaklarda, ihlas ruhumun hicranıyla uzakta Neden kaybolmuşluğun girdabındayım Yol şayet teranelerin maslahatında anlatılansa Sırat niçin kalbi manada halimden çok uzaklara adımsa Aşk letafetiyle semanın feyzinde sancaklaşıyor İradem zafiyetler içinde, zihnimle bedelleşerek eriyor Mülteci kimliğim hicrete doymuyor Ne göçtüğüm anlar ve halimde manalaşan zamanlar Namelerin kokusunda ebedileşiyor ve edep kalbime Yön vererek, ibretin sahnesinin suretini ifşa ediyor İşte o zaman gönlüm yeis içinde hicrana sevk ediliyor Ölüm evet evet ölüm mukadderdir bilirim Lakin niçin kalbi fakirlik içinde sefilliği nefeslenirim Nerde kaldı umut, korkular içinde yaşamaktansa unut Vecdin ve azmin refakatinde, niyetin halisliğinde bahar var Ar, şayet kalbinde yoksa nice libaslar sana dar gelir ey yar Mustafa CİLASUN |