AŞK, ÖLÜM VE ZAMAN
Esasen, her aşk,
bir gönül savaşıdır, Ve biten her aşk, ardında ölçüsüz bir, enkaz bırakır. Belki de her aşk, benzer bir kabulleniştir aslında, tüm savaşlar gibi... Ve her ikisi de, yenilgiye yüzünü, ekşiterek gizler. Artık tüm hesaplar, eksiyi eşitlerken sıfıra, Ne elde vardır, Ne de cepte... Tüm savurgan hırıltılar, ayrılığın çarkına güç katar. Bir yandan, duygusal sömürüler, Diğer yanda, en asil anılara, gün görmemiş sövgüler... Oysa! Filvaki hepsinde bir miktar, kuyruk acısı yatar. Şimdi... Birer savaş suçlusu gibi, ezik baksa da gözlerimiz, Bir şekilde arsızca, masumiyetin boynunu, büker sözlerimiz. Gel gör ki, bütün zamanlar ona sabit... Vakit mahşer zamanıdır. Artık, her ihtimale, beş var, özü hebaya, Son veriliş anıdır. Kudret... O ki sinede, her daim yemyeşil, bir ümit olmalıdır. Marifet... Sol yanımızda tereddütsüz, Aşka kurulu kalmalıdır. Hayat... Kan revan düşlerin, yudum yudum şehvete, belendiği andır. Ölüm... Sımsıcak iklimler gibi, bedenlerin, kaderine savrulduğu andır. Nihayet... Ölüm ile hayat arası, bir doz düş, bir parça Aşk, yangın sonrası külse... İster çarp, ister böl, koskoca bir ömre bedel, Topu topu, elde kalan zülse... Ne çare... Her aşk, bir başka ilmekte, tekrarı olmayan, yeni bir diriliştir... Celal Şahbaz (yorgunkalem) |
her aşk kabullenişin isyankarlığı...Okunması zevkli bir şiirdi.