BİR DÜŞ

Bir düş düşlüyorum. Düşlerimin içinde, düş görmek istiyorum. Geçmişte yaşadıklarım düş olması için düşünüyorum.

Bir daha düşündüğüm şeyi düşlüyorum. Bir cimcik atıp uyanmak, rüyanın en susuz yerinde uyanıp su içmek istiyorum.

Oda neyin nesi, düşündüğüm şey, geçmişim, susuzluğum ise, içinde bulunduğum çıkmazlar, labirentler.

Şuursuzca gezinmekmiş meğer.

Bir sevda düşlüyorum.

Feza’da kuruyorum, bu sevdayı, sevdamın bahçesindeki çiçekleri, yıldızlardan oluşturuyor.

Gül’ler, lale’ler menekşeler ve lotus çiçekleriyle düşlüyorum.

Aman Allah’ım benim çiçeklerim hep gecenin zifiri karanlığında, yıldızların güzelliğiymiş

Tekrar geçmişimi, düşlüyorum.

Hayatım hep karanlıklar içinde varlığını gösteren yıldızlar gibimiydi yoksa

Ürperiyor, üşüyorum.

Güneşin doğuşunu düşlüyorum. Sevdamın yokluğunu hissediyorum.

Güneş karanlıkları yok ediyor.

Benim bahçemdeki çiçeklerimin de, yok olduğu gibi

Birden içimden sessiz çığlık kopuyor, yanardağın alevleri gibi yakıyor içimi…

İstemiyorum güneşi, verin bana geçmişimi

Gecenin karanlığındaki sevda bahçem yok oluyor.

Güneşin doğuşu başlamış, gecenin ayazını ılık ılık ısıtırcasına, ve güneş doğuyor…

Ben ise düşümde, düşünceler içinde, gerçeğe giden sesle, tekrar ÖLÜYORUM…