bizden, senden, benden hep senden
öyle yorgundum ki hayatıma paldır küldür girdiğin o zamanlarda
soğutmuştum kalbimdeki yangınları, ellerim bile daha az titrer olmuştu. ne bilirdim dunyamı alt üst edeceğini ve buna gayet sevineceğimi! şimdi sana git demek geliyor bazen içimden, korkuyorum deli gibi sevmekten acı çekeceğimi bile bile etrafındaysam bir pervane miyim ben ? yoksa semaha dönen bir sufi mi kendimi temize çekiyor olmalıyım seninle, senden sonra içim dışım daha temiz sanki.. elime tebeşir alıp tüm yollarına istanbulun sadece senin anlıyacağın bir kara mizahla yazmak istiyorum seni.. kokunu duyduğum gün başımı kaldırıp yüzüne bakmıştım farkettin mi? duyduğum koku bir kımyasal değildi çünkü sendin senin bebek kokundu.. elin elime değmişti bir gün dikkatini çekti mi kızarmıştım kulaklarıma kadar... çarpılmıştım sanki ve umurumda değildi.. saçımı düzelttin ya, öperken yanağımdan nefesin değdi ya bir an nasıl gülümsediğimi görebildin mi? hiç sabit oturamadığımı sürekli sandalyemde kıpırdadığımı sezebildin mi? ah ne acıklıdır lavobaya gidip derin derin nefes almalarım hiç farketmedin değil mi? senden öncesi ; öyle karışık bir genç kız odasıdır ki... ne aşklar vardır orda çoğusu sır ne gözyaşları ne kıkırdamalar.. bir dolu günlük şiir kağıtları kutularca resimler.. ama sen yoktun hiç o şiirlerde resimlerde toplanıp arkadaşlarla o çok eğlendiğim günlerde acaba nasıl eğlenmişim sorgular oldum bugünlerde henüz senle tanışmamışken henüz seni tanımamışken hem o kadar gülmüşüm hem de bi o kadar ağlamışım... sana ihanet de etmişim meğer başka kokular sevmişim koklayarak büyümüşüm.. affedebilir misin beni senden önce söylediğim her seni seviyorum için... özledim gel dediklerim için kusura bakmazsın aslında değil mi? hoş sana hiç seni seviyorum demedim ki.. senin bende nasıl biri olduğunu sana söylemedim gözlerinin taa içine bakarak.. göz demişken o nasıl bir çift gözdür hala muamma bende.. neden söylemedim bilmiyorum bendeki değerini.. korktum kendimin değerinden ondandır.. basmakalıp ben hazır değilim demelerinden korktuğum gibi.. ben daha alışamamışken birini sevmeye benden çok evvel adını koymuşlar platonik gibi saçma sapan bir ifade ile! hayatımda ilk kez asık oldum sanırım karşılıksız olanına ben daha evvel kımseye ilan etmedimki hislerimi o yüzden bilemem yolu yordamı elime yüzüme bulaştırmayı bile... hep sevgilim oldu o önce sevdi sonrada ben belkide onun beni sevmesini sevdim.. en acısı da alıştım diyebilirim... bir çeşit ilk aşk bu nasıl yaşanır bilmediğim bilmeye de niyetli olmadığım... senden sonrasını merak ediyorum aslında. nasıl bir fırtınaya tutulacağımı içten içe merak ediyorum geçende seninle kırılmışken konusmuyorken gittim bizim kafeye bir türlü gelmedi siparişi almaya çağırınca da, beraber verirsiniz siparişi diye gelmedim dedi.. yalnızım dedim bugün yüzümdeki hüznü fark etmedi değil mi? o 3 günde nasıl özlediğimi bir ben bilirim bir de annem.. gözlerine bişey oturdu sanki dedi bana gözüyle somurturmuş bir insan öğrendim.. sürekli telefona bakıp senden haber var mı diye beklerken arkadaşlarımın sayfalarında görüm gülüşlerini bir yanım ne kadar da mutlu hep mutlu olur inşallah dedi bir yanım bayaa kırıldı bensiz gülümsemene.. işte o gün düşündüm ilk nasıl olacaktı sensizlik.. boğazıma bir yumru gibi mi oturacaktı? gözleri yaşlı biri mi olacaktım bir kaç zaman? seni bir yerde görünce yüzümü mü çevirecektim başka yöne.. dayanılmaz bir karın ağrısı mı olacaktı gülüşünü anımsamak.. resimlerine bakıp avunacak mıydım bir zaman? farkedince geçmeyeceğini ya da çok zor geçeceğini denize bakacaktım yaradan bilir.. denizde görecektim seni, hırçınlığını, yaramazlığını, gülüşünü gözlerini, belki de sesini... denizle saracaktım yaralarımı, anımsayacaktım bana balık tutma sözünü ve benim tüm kovayı denize dökme planlarımı.. gülümseyecektim kocaman gamzelerimle aşkın vazgeçmek olmadığını, hayatından gitse bile sevgili sevgili, hatıralarında onu ne zaman istersen görebileceğini hala hala sevebileceğini dularınla onu ömür boyu hatırlayacağını.. ve sırf o mutlu olsun o gülümsesin diye arkadaşlığına boyun eğeceğini... bir gün görürsen yanında bir sevgili ağlamamak için yemin edeceğini.. mutluluklar bile dileyebileceğini malesef anlayacaktım denize bakarken.. içimi denizle yıkarken.. ne zaman göreceğini ya da okuyacağını bilmeden yazılmıştır bu şiir... |