Kara KızDaha küçük yaşında; tanımıştım ben seni Hiçbir şeyden habersiz oynuyordun kara kız. Yarı şakada olsa, sevmiyordun küseni Şimdi o günlerini, döne-döne ara kız; Çizdiğin o çizikler, hangi kalp de yara kız… Önce okullu oldun, yavaş-yavaş büyüdün Gençlerin hayalini duman gibi bürüdün Nice masum gönül’ü, peşin sıra sürüdün Krize girdiler ve tuttu yaman sara kız; Geriye yükün kaldı, kıymetsizce dara kız… Sonra buldun yazını, kadere boyun eğdin Belki de isteyerek, belki de kerhen sevdin Bazen huzurlu yuva, bazen de köhne evdin Bolluğa kavuşunca, seni bozdu para kız; Yoklukta beyi attın, çekinmeden nar’a kız… Çocuklara kavuştun, kanat gerdin üstüne Doyup büyüsün diye süt ekledin sütüne Üzülmesinler aman! Gitmez idin tütüne Kaynanaya kızardın, çekerdin hep nara kız; Kocana yıktın işi, yaktın yazın har’a kız… Büyüttün adam ettin, bin bir çile emekle Dağıttın dört köşeye, şimdi yolların bekle Mektup kalmadı ama sılaya mesaj ekle Evden çıkamaz oldun, odan oldu sera kız; Bir zamanlar her taraf mera idi mera kız… Kaldın altınla, sultan, tekrardan başa döndün Hâlbuki yakın tarih, uzun geçmeyen gündün Mum eridi tükendi, ışıksız kaldın söndün Şimdi ihtiyacın var, topladığın nura kız; Azrail üfürecek pek yakında sura kız… Garibî-Salih Yıldız……..31.12.2009 . |