Kara Kış Yirmi SekizBin dokuz yüz elli beş, kara kış yirmi sekiz Günlerden Salı sabah, gözlerimi açmışım. Ailede ikinci, oğlan olarak tekiz Validey-nin gönlüne, sürur neşe saçmışım. Kara kuru bir bebek yaramaz mı yaramaz Tepinirde oynarım beşiğimde duramaz Anam benim yanımda başka bir iş aramaz Ölen ağamdan sonra, dertlere ilaçmışım. Birazcık büyüyüp de oyun çağım gelince Ufak tefek işlere koşturdular gelin’ce Sekiz dokuz yaşımda kâr, zararı bilince Yazın kazlar peşinde, işe yarar taçmışım. Yıllar çok çabuk geçti ilkokulu bitirdim Yatılı yurda gittim, çocukluğu yitirdim Her ay sonunu zar zor çeke-çeke getirdim Bazen fırsat bulunca, gizlicene kaçmışım. Dört senenin sonunda gurbete düştü yolum Orda da anam, babam, oldu kanadım kolum Askerlik vakti geldi hayattan kısa bölüm Güzel vatana bekçi, hizmete araçmışım. Bitince askerliğim telâşeler başlamış Evlenip iş kurmuşum toplum beni haşlamış Hayat mektebi her dem aşı yapıp aşlamış Böyle olmasa belki hala da kıraçmışım. Beş fidanı büyütüp aldık tatlı ağır yük Güzel yetiştirirsek, sevabı kat-kat büyük Hayat kısa tez geçer, nefes sayılı körük Ben karanlık kuyudan su çeken bakraçmışım… Garibî-Salih Yıldız…….27.12.2009 |
Güzel yetiştirirsek, sevabı kat-kat büyük
Hayat kısa tez geçer, nefes sayılı körük
Ben karanlık kuyudan su çeken bakraçmışım…"
Selamlar kıymetli büyüğüm,
Ardımızda hayırla ya'd edilmek için evlattan daha kıymetli bir eser varmı acep...
Şiiriniz çok güzeldi ve Rabbimden hayırlı ömür dilerim cevherlerinizle birlikte...
Selam ve saygılar çokça