SU-İ ZAN
Gönülden ırak, bir kayıp sersemsem şayet
Özden içre akan yol bulamaz mıyım en nihayet Terk etsem zaten diyar-ı gönlü, işte asıl cinayet Seninle hükümranım, sendendir sefalet Kim anlar, olmayanın oldurana emelini Kim görür, yârin Sırat’tan ince, telini Düş bu derde, hele kaptır bakalım elini Su-i zandasın dost, sal gitsin gönül selini |