EL-ANŞiirin hikayesini görmek için tıklayın “Sufi; vakit çocuğudur. Geçmişe üzülmez, geleceğe kaygılanmaz. O sadece anı yaşar” Mevlana
EL-AN (Şu an,şimdi )
Görmeden yaşamak seni Sanki görüyormuşçasına … Ben nerdeysem ordasın , Bana şahdamarımdan yakınsın İdrakindeyim. Bendeyim. Bendenim… Her seher vaktinde yenilerim Sana olan ahdimi, Senle var oluşumun zindeliğini Sana esir oldukça Sonsuz kere özgürleştiğimi bilirim . Kendi girdabımda Dıştan içe İçten dışa Raks eder dururum. Yüreğimi alıp elime Dokunup her bir zerresine Arındırır sana olan korkum . Sığınırım en büyük en güvenli limana En gizlimi dahi vururum açığa Tazelerim ahdimi Pakım dünden yarına … Sonra uçar ruhum Elestten son güne Hayat kitabıma bakıp Dalarım mahşer kalabalığına İnkar edemez hiçbir şeyi Spot ışıklarının altında Ve gözlerim Ve kulaklarım Ve ayaklarım Ve ellerim Çözülür dilim Evet ben yaptım, ben ,bendeyim ben . Hûş Der Dem Kalbim titremekte Ruhum ezilmekte O en sevgiliye liyakatini sorgulamakta Kimdir en sevdiğim Kimdir ebedi sevgilim ? Nazar Ber Kadem Bir yanım gecede kalır Bir yanım bakar güne Bir yandan ederken imar kendimi Uzanır elim eteğim dünyaya bir yandan da . Hassas terazimi dengelerim Her ne kadar karda da olsa elim Gönlüm kalır yarda . Farkındadır ellerim , Farkındadır dilim, Farkındadır gözlerim, Farkındadır ayaklarım . Gün kavuşunca akşamına , Baş değerken yastığına, Prova eder son nefesimi . Emanetimi arı duru vasılıma , Eriştirir kapanan gözlerim. Nisyanımı eriştirdim mi? İsyanımı geçiştirdim mi? Ettim mi nisyanımı insan ? Verdim mi yürek sınavımı ? Ulaştırdım mı sahibine, Emanet canımı? … 17 aralık 2009 |