Neylersin !Aylardan ekim, Hazan yüzlü bir gündü Ayazında üşüyen yüreklerimizdi oysa Ayrılığa kurulu ! Ne senin koca yüreğin Ne benim zozan’ca sevmelerim Kıramadı prangalarını ayrılığın Neylersin !... Sisli bir şehrin puslu ışıklarıydı gözlerimiz Bir orman kıyısının fırtınasında asılı Yağmura gebe sert rüzgarların Çalısı çırpısıydık,dibinde duvarların... Bir çay içimiydi son buluşmamız Zaman deli bir kısraktı Çılgınca ayrılığa koşan, Rahvan...Tutulamayan. Gülümsemelerin boşunaydı sevgili Yüreğimin kırçıl bozkırlarına İkimizde böyle olsun istemedik,biliyorum Hem aldırma sen bana,çığlığım yazgımıza... Hadi sevgili, unut gitsin gözyaşlarımı İstersen son tebessümüm sana, Minnacık ellerinin sıcaklığı da bana, Armağan kalsın...Neylersin !... |
nereye gitsek ne yazsak o sizcükleri içimizde taşıyoruz, en azından ben öyle hissediyorum, üstelik bu bana büyük mutluluk veriyor, uzun uzun sözü dolandırdım affedin söylemek istediğim çocukluğumun şarkılarını anımsattı sizinle bu gece karşılaşmak, ardından şiirlerinizi okumak,
bu ülkenin kara çocuklarıyız nede olsa yüzümüzde hep bir leke, okulda yediğimiz tokadın gölgesimidir ne dersiniz..
sevgi ve saygı ile...