BİLİNMEZ OLMUŞBir zamanlar meydan dolduran canlar Kısılmış sesleri, duyulmaz olmuş. Geride koymuşlar saraylar, hanlar Arkadan fatiha, okunmaz olmuş. Çoğunun yıkılmış kara taşları Ziyarete gelmiş serçe kuşları Duaya hasretle kalkar başları Tanıyan tükenmiş, varılmaz olmuş. Bir garip ıssızlık üstlere çökmüş Zengin evlat mermer sütunlar dikmiş Faydasız kazancı mezara dökmüş Merhumun yarası, sarılmaz olmuş. Mermeri yatana faydalı sanmış Kral dairesi üstüne konmuş Kâfirlere uymuş, özenip kanmış Nicesinin adı, anılmaz olmuş. Yılda iki defa belki gelinir Okunur üç ihlâs gözler silinir Izdırabı duyan yürek delinir Kalpten göze, hisler taşınmaz olmuş. Ölmeden konacak yeri kapmışlar Faydası olacak sanıp yapmışlar Ayet, hadis silip, şirke sapmışlar Gariplerin kabri, tanınmaz olmuş. Gösteriş yarışı yapılan işler Öldüğü günlerde kesilir fişler Dursunî’ye karşı gıcırdar dişler Hangi dine mensup, bilinmez olmuş. DURSUN YEŞİL |