MEKTUP
Aşkı yazsam satırlara sığmaz yüreğim, içine bildiğim ne varsa yazdım hayatın, bitti yollarda zamanım şimdi geriye istesemde dönemem, geldiğim yollar çoktan kayboldu. Güneşi anlatırdı sevdam anlatacak güneş çoktan battı ve aya gölge oldum şimdi yılldızlar yetmiyor gecemi aydınlatmaya. Denizi yürüyerek geçmem imkansız artık, Sürüklenip gitmek var bir sandalda küreksiz. Baktığında kimse yok yanında nede gözlerimin gördüğü mavilikte, Belki sonum ıssız bir ada yapa yalnız bir şair yazdığım sözler kumlarda silinip gidiyor rüzgarda benimde silinip gittiğim gibi var olmadığım son zamanda, neleri görmediki kalbim neleri arşiv yapmadıki içinde saklayıp durdu kaderden mutluluğunu paylaşmadan. Acımı bilen yok ,kanayan yarımı gören yok sızımı bilen yok, kimse zaten yok boş bir dünya gördüğüm nedense gezinip duruyor insan sandığım gölgeler of umutsuzca yaşıyorum umudumu bıraktığım ayrılık ağacının altında ve yabancıların sokağında. Her köşe ısız bir ada her cadde küreksiz bir sandal gezinip duruyorum rüzgarın söylediği şiirlerde aranıp duruyorum gölge olmayan bir insanı ve onu sormak istiyorum.
İşte ben onu çok sevdiğimi haykırıyorum bu mektubumda aşkı son kez dile getiryorum ve onsuz yaşamak onsuz nefes almak imkansız olcak vakit geçtikçe zaman doldukça aşk yaktık yakacak biliyorum bu beden kuruyacak son defa gelse görse ve beni soğutsa kurtarsa karanlıktan kurtarsa seraplardan yalnızım onsuz yalnız hemde çok yalnız anlamsız dünya tatsız allamsız herşey taştan farksız. Bir bilse ağladığımı bir bilse titrediğimi kadere oyuncak olduğumu parmaklıklara arkasında taş duvarlar arsında kaldığımı bir bilse beni nasıl yaşarım onsuz heryer hapishane onsuz bu dünya bahane. Güller solmuş çiçek yok kuş yok bülbül sesi yok benim gözlerim onsuz kör kulağım sağır aşkım hadi hadi gel artık bu dünya yeniden yeşile bürünsün yeniden çiçekler güller açsın bülbülün sesi bir daha kısılmasın hadi aşkım gelde bu dünya cennete dönsün Kemal YOLCU |