YILLANMIŞ YOLLAR
Yıllanmış kaldırımlarda yürüyorum...
Dönüp arkama bakmaya cesaretim kalmamış. Paslanmış, sonra tekrar boyanmış geçmişimden korkuyorum... Yapraklar sararmış, Dallarda son çırpınışlarını vermekteler. Rüzgâra teslim ediyorlar, Yıpranmış bedenlerini... İlkbaharın ve yazın izleri var hala üzerlerinde Bense kaldırımda devam ediyorum yürümeye Dalgaların sesi vuruyor kulaklarıma... Duyduğum en acıklı, en yaramazca ağlayış gibi sanki... Duymak istemezcesine ellerimi götürüp kulaklarıma, kapatıyorum... İstemiyorum kendimden başka sesler duymayı. Ve yürümeye devam ediyorum... Elimde bir silah var! İçinde ise son bir kurşun. Neye ve niçin sakladığımı bilmeden, Elimle daha da iyi kavrayarak, Yürüyorum beni çeken yolda... Adım adım büyüyor yalnızlığım. Bir şeyler eriyiveriyor kollarımda. Sevdiklerim mi? Geleceğim mi? Ayırt edemeden kaybediyorum ve bomboş kalıyor kucağım... Ve devam ediyorum yapayalnız yürümeye. Gözlerim yaşarıyor aniden Damlalar yavaş yavaş dökülüyor yanaklarımdan. Biran üşüdüğümü hissediyorum yaşlarımın sıcaklığı altında... Silmiyorum... Akmalarına izin veriyorum, Yağan yağmurun altında... Neredeyse yolu yarılıyorum Ancak kimseler yok yanımda. Hep yanlızbaşıma ilerliyorum. Fısıltılar, gözyaşlarım ve ben... Kaldırımlar teslim etmiş kendini bize... Yürüyoruz beraberce... Eteklerim takılıyor bacaklarıma ve ansızın düşüyorum! Kalkmak zor geliyor bana. Ancak yağan yağmurun altında, Devam edip yoluma, Tadamadığım duyguları tatmak için kalkıyorum... Ve yürüyorum tekrar dikenli bir yolda... Her yandan dikenler batıyor vücuduma. Yer yer kanıyor tenim... Ne melheme ihtiyaç duyuyorum, ne de melheme... Sadece bana verilen yolda, Devam ederek yürüyorum... Yolum bitiyor sonunda. Bakıyorum ki yalnız ve çaresizim... Geldiğim onca yollar bana ihanet etmiş... Sevgiyi, mutluluğu bahşetmemek adına, Elinde kalan tüm kozları oynamış. Yeni anlıyor ve bırakıyorum ölümün ellerine... Yalnız son bir kez elimde kalan silahımla, Dönüp bakıyorum geldiğim yollara... Ve bir kurşun sıkıyorum hayata. Kanatıyorum tam kalbinden geçmişimi... Üzüntülerimi, var olmamış ancak bir yerlerde Beni beklemiş olan mutluluklarımı kanatıyorum... Ve hepsine arkamı dönüp, Teslim oluyorum karanlığa... ESRA BÜLBÜL… |