HAYVAN SEVGİMİZ
Önceleri havanları çok sevdik.
Nasıl bir sevgiyse bu; Doğanın kanunu dedik. Hiç gözünün yaşına bakmadan pişirip yedik. Bazen gücünden. Bazen etinden. bazen de yararlandık Sarı kızın süt’ünden. Nağmeler dinlerken bülbülden Ne olduysa birden; önce bülbül’ü ayırdık gül’ünden. Sonra; At’ları zor aldık kasapların elinden. Denize petrol döktük zehirlendi balıkar. El koyunca kasaplar Binek at arar oldu mahmuzlar. Ali baba’nın çiftliğin de ötmez oldu horozlar. Göçmen kuşlar geri dönmüyorlar. Kuşları grip ettik. Danaları delirttik. Grip yeni ad buldu. Domuzlar grip oldu. Benzine zam gelince; Yükledikçe yükledik Karakaçana. Hayvanı döndürdük; sıçana.. Kırk yıllık karabaşı mamalarla doyurduk. Manasız adlar koyduk. kediler korkar oldu fareden yaz geceleri mahrum olduk Ağustos böceğinden. Az gittik, uz gitdik, dere tepe, düz gitdik. Görün ne haller ettik Hayvanları mahfettik. MEHMET FİKRET ÜNALAN |