ateşböcekleri de dahil bu aşkaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın aşka her şey dahil olamaz
ama ateşböcekleri hep olmalı ki, yolumuzu kaybettiğimzde gönlümüze ışık tutsun...
itiraf etmeliyiz !
gözümüzün iliştiği her çift biz olduk... uçmayı unutmuş iki beyaz güvercin ve gökyüzündeki yıldızlara inanan iki aşığın aya küsen suretiydi yüzümüz... gördük ve yürüdük... biz ezberlenmiş aşklardan, terli avuçlardan buğulu camekanlardan kazıdık sevdayı... yok’u var, var’ı çok ettik! yüzümüzün kızarmış yanıyla sevdik... bir pazar kahvaltısında aynı masada olamadık belki ama biz, her pazar yüreğimizde zamanın getireceklerine dua ettik... bir avuç suya bir parça mutluluğa... aşındıkça zaman ateşböceklerini de bu aşka dahil ettik ki; ne zaman sönse ışığımız yüzümüzün altından çıkan yüzle birbirimize benzemeliydik... içimize çekerek insani özlemleri bir taş daha ekledik sevda kitabesine gümüşle işledik aşkı zerre , zerre.......... kaç kez kaderi ortadan böldük kaç kez bedeller ödedik gündüzü kahır edip, geceyi katık ettik... mısralardaki biz’i sevdik çoğu zaman, şikayetçi değildik... dellenmelerimiz bir tarafa bazen kalbimizi kırdık söyleyemediklerimizle... bir defacık daha uyansaydık birbirimizin göğsünde uykusu kaçan çocuklar gibi sığınmazdık şiire... ve daha da beteri incecik kar taneleri süzülürdü yüreğimizden aynı anda üşürdük, aynı anda kesilirdi soluğumuz ellerimiz buz... garipti aslında, neden üşüyorduk ? aylardan temmuz... aylardan ............temmuz..... şiirimin yürek sesi BİRSU CANYOL’a teşekkürlerimle |
neden üşüyorduk ?
aylardan temmuz...
aylardan
............temmuz.....
Bazen temmuzda bile üşür insan. Tebrikler şaire.