SUS'ma
Ne kadar kendimiz olabildik?
Kaybedip yitirdiklerimiz ardından ne kadar Ben kalabildik? Hayat denen Tantana da ne kadar tutunduk? Söylenenler gibi olmadığını anladıkça Her köşe başında bir parçamızı bıraktıkça Azaldıkça, Yitirdikçe, Savruldukça, Her zaman, Her yerde adı konmayan aslında bir adı olmayan kavramcıklara kapılıp boşaltıldıkça, Doldurulan ceplerin boşalttığı kalplerce Söylenen yalanların karaladığı aşklarca Işıkların sakladığı yalnızlıklarca Sıcaklığımıza muhtaç insanlarca Yani tonlarca milyonlarca kez yok olduk.. Kaç cümlemizin sonuna noktayı koyabildik? Hoyratça kullandığımız virgüllerce acıdık acıtıldık. Uzayıp giden tümcelerimizde vurgu ve tonlaması yanlış Geçmiş zamanlı Dolaylı olarak tümlenmiş, devrik Tüm varlığımız gibi noktalanmayan çekimli edilgen.. Yok, kalıp ölmeye neden Durduğumuz tüm Kırmızı ışıklar sönmeden kaçtık Kulağından tutabildiklerimizi asıl olmayan bizler ettik devamsız İlle aynı pencereden durağan baksın Aynı yönden doğsun güneş diye başka yön öğrenmedik Herkese göre ve herkesçe değişen sıfatlarla tek olmayan adlar olduk. Kime göre neyiz i tartışırken unuttuk kendimize göre kimdik? Kim olduk ya da olamadıklarımızın sebebi kimdi? Gene hangi noktasız cümle? Bu kadar şaşırmışken baktığımız aynalardaki yansımalar kimlerdi kimlerden arta kalan? Dikip gözlerimizi aynadaki yansımanın gözlerine neyi ne kadar itiraf edebildik? Aslında ne bildik kendimizi kabullendik ne de doğru öğretebildik Devam edin fark ettiklerinizi göz ardı etmeye Var olanları yok etmeye Konuşulanları susturmaya Sizden bizden etmeye Siz biz etmeye… Sus sus ama unutma susmuş ya da susturulmuş yarınların konuşan yarınları hayal etmeye hakkı yoktur… |