Namus Beş Paraya Satılıyor
bedenler et parçası gibi atılıyor,
hayatın acımasız çarklarına, gönüllü ve istekli olarak. küçük bir zevk, bir parmak bal uğruna. anlıyorlar sonra, bal zehirli, tedavi çetin, agızda tadı da kaybolunca, başlıyor mide ağrısı, kıvranıyorlar çaresizce, hissetmemek için ağrıyı, sürekli bal çalınıyor ağızlarına. uyuşmuş bedenler, uyuşmuş beyinler, bir koşturmaca, nereye olduğu belirsiz, hedef yok, gaye yok, ümitler pul pul, insanlar birbirine kul. birkaç gülüş ve kahkaha, renk renk suratlar, içte siyah kabuslar, ’beyaz’ çoktan unutulmuş. arzular isyanda, gecenin gizli koynunda, şehvetin binbir oyununda, oynanıyor binlerce kan lekeli sahne, perdeler kapanıp açılıyor, alkışlar, alkışlar, alkışlar. sanılıyor, marifet yapılıyor, oysa namuslar beş paraya, et pazarında satılıyor. sarhoşluk diz boyu, hevesat kurmuş tuzaklarını, nefis başta kumandan, binmiş bedenin sırtına, gayr-i meşru vadilerde, alabildiğine koşturuyor dört nala, çatlayıncaya kadar. körpecik beyinler, bilmem ki ne uğruna, bilmezler ki ne uğruna, satıyorlar fikirlerini, geleceklerini. düşünce saraylarını talan ediyorlar, kendi elleri ile, şatafatlı hayaller uğruna... yine de ümitvarım, tahrip kolay, tamir zor, bunların düşüncesi içimizde yanan kor, elbet tahribin eli de kırılır ya birgün, yaplır tamirat her gece ve gün. şu istikbal inkilabatı çetin, ama dedim ya ümitvarım. Rabbim mutlak duyar sesimizi, kurtarsın bataktan gençliğimizi. 16.06.04 / Frankfurt Metin Eser |
sevgiler