SENİN UĞRUNA EY YAR!
Senin uğruna ey yar!
Sevdanla kuşatılmış kalbim bin bir feryad-ü figanla Boğuluyor kalbimin dikenli gözyaşlarıyla Ve sanki üşürcesine Beyaz yağmurlar titriyor gönlümün gecesinde Senin uğruna ey yar! Bir çocuk ağlayışı gelir Martılar vurulup düşerken zalim yere Ve çağlar gözü yaşlı âşıkların dilinde bir türkü Kara yer, mavi gök ağıtlar yaksın artık bu sevgiye Senin uğruna ey yar! Heybemde saklı bitap umutlarımla Yangındım Belkıs’ın tacı kadar kutsal gözlerine Ve ansızın çılgın taylar gibi şaha kalkan tufanla Sevdana koşuyorum Nuh’un gemisiyle Senin uğruna ey yar! Sırtımda İbrahim’den kalma bir abayla Kum denizinden kopan damlalar gibi Anne sıcaklığına tamahkâr Gözü yaşlı bir çocuktum, çocuğum uğruna Senin uğruna ey yar! Bu gülistan-ı sinede ne dal kaldı ne yaprak Bahara vuslat özlemiyle hep baharı bekledi bu sine yar Bülbül hep seni bekledi dikenlerine razıyım diye Ve ey yar! Yoksa sen misin açılan gönlümün hecesinde? Ve senin uğruna ey yar! Serhat der ki! Ey liseli sevdiğim! Tek dileğimdin titreyen mısralarımda gözlerin Şimdi en gür sesimle diyebilir miyim? Sen benimsin, benim, Dilek’im |