ertelenmez hiç bir bahar
kendimle alay eder gibi
..................seviyorum seni, bıraktım, aşk acısının tadını çıkarıyorum ki; insanlar sevmeyi benden öğrensin... ruhun bile duymuyor yüreğine aşık olduğumu her yerine dokunuyorum ellerim sessiz... nefesimi üflüyorum yüzüne ürpermiyorsun artık işte diyorum, ölüm böyle yorumlanır bir sevgilinin gözlerinde... en olmadık halimle yanına sızıyorum tuttuğun o el , benim değil ... gözlerine bakıyorum gözlerin duman, bir hışımla geçiyorum parmak aralarından... ceylan bakışlarımda aşık cesareti... yüzüne baktıkça yanıyor canımın telleri, alnınsa çizgi ,çizgi... her çizgi bir acı belli ki o yalancı dumanlar , derdinin ilacı... üstelik birşeyler kaçırmış uykularını... ansızın, şartsız salıveriyorum dudaklarımı dudağından öpsün diye... yatağın ıssız... soğuk bir rüzgar ürpertiyor odanı ve, kendi ışığıyla göz kırpıyor bir yıldız... ..............................aşka hazırız... ama, tadın yok belli çayına kaç şeker koyarsan koy tutmuyor demi... ve daha da beteri avutmak için kendini ruhuna gömülüyorsun her şey seferi... bir de, siyah hırka almışsın kendine sarılmışsın, hırkayı kıskanıyorum ben de besbelli... iki elinin arasında başın tam karşındayım sana dokunsam cezası var! ellerimin titremesine aldırmadan sakalı uzamış yanağına dokunuyorum ve fısıldıyor kulağıma aşık kuşlar, ertelenmez hiç bir bahar... ertelenmez... |