Bizim Obaya
Kışlak düzlüğünden,meyremçil beline
Gökyüzünden düşler yağıyor. Kırçıl çadırda ninem bağdaş kurmuş, Kirmen elinde yün eğiriyor. Kuşluk vakti bir köşede, Dedem namaza durmuş, Tarhana ocakta mis gibi kokuyor. Gelin bacılar uyanmış, Kimi süt sağıyor; Kimi de tandırın altını yakıyor. Tam şafak sökerken, Türkmen çadırından yavrum, Yere çiğler damlıyor, Ağılda kuzular meleşiyor. Dağın etekleri,buram buram Kekik,yarpuz kokuyor. Az ötede bir çift kangal, Koyunların içinde uzanmış; Dağlara,taşlara Kurtlara,çakallara meydan okuyor... Gözler zirveye taşınmış, Kartalların vahşi sesleri, Kulakları tırmalayıp kayalara çarpıyor. Yağız atlar tımarında, Taylar bozkır düzlüğünde cirit atıyor. Gün çoktan akmış, Dönmeye yüz tutmuş, Güneş desen soluyor. Artık kışlak düzlüğünden, Yaylak bozkırına; Bir yorgunluk çöküyor. Yaşar Cerit |
Dağın öte yakasına,
Kendini atıyor.
Kışlak düzlüğünden,
Yaylak bozkırına,
Yorgunluk akıyor....
Yorgunluk akıyor.
yaşar bey yine güzel dizeler okudum
sayfanızda
yüreğinize saglık kaleminiz varolsun
saygılarımla
zaralıcan