Biz Ölelim ŞairBugün nevruz. Yeni yaşamların eşiğinde, Kainatın üstünden ölü toprağının kalktığı günde biz ölelim şair. Biz ölelim. Ölü küllerinin uçuştuğu yerlerde ölelim . Beyaz çiçekler, çiçeklerde çenekler bize kefendir. Biz ölelim şair. Solgun yüzler tükenmişliğini bir kez daha yenmişken, içi boşalmış kemikler yumuşak adımlarıyla gezintiye çıkmışken, güneş huzmeleri kambur omuzlarda emilirken, arıbeyleri cılız çiçekler ararken nefesiyle karı eriten topraklarda; canlanırken nebat-hayvanat, cemrelerin ruhu sıkılmışken, yarınlara su yürümüşken, bitimli bir hazza uyanıyorken mecalsiz yürekler, haramdır bize bu alemi görmek. Biz ölelim şair. Kan. İğrenç, akar-kokar kan. Kan yok şair. Kan kirli. Kan bitti. Kuzgunlar süzülüyor üstümüzde. Dışımız iğrenç. İçimiz iğrenç. Fikrimiz iğrenç. Akbabalar tiksinir leşimizden. Çekip gidelim. Son bir kez itler kadar onurlu çekip gidelim. Kainatı ürkütmeden, leşimizi göstermeden dünyalının olmadığı yerde ölelim şair. Bugün nevruz. Bugün yenigün. Bilemezsin ne hallerdeyim. Bildiğin hallerdeyim. Bugün kainat canlanıyor. Bugün başlangıç, bugün doğuş günüdür. Bugün bayramdır dağa-taşa, börtü-böceğe, çayıra-çiçeğe, sudaki cana, daldaki kuşa. Bugün gerçek bayram. Bugün büyük bayram. Bugün bayramdır yaratılışa. Bugün içime ölüm düştü şair. Lanet yağsın yaratılışın böylesine. Allı-güllü yürekler paramparça, lime-lime. Lanet yağsın nevruzun böylesine. Biz ölelim şair. İzimiz olmasın. Nevruzun sırrı bozulmasın. İtler gibi onurumuzla ölelim. Leşimizi göstermeyelim. Nevruzu kirletmeden. Sessiz sedasız Çekip gidelim şair. yanantoz Dereköy, 21.Mart 2009 |