ZİKİR
Dilde zikir, gönülde aşk, Habibim!
Güzel yaratmış ruhumu, Sahibim. Tüm azama, farz sünnete sahibim Bütün güzellikleri veren Rabbim! Çağlar gönül, ağlar gözler zikirde Yok, para, pul, mal, mülk, dünya, fikirde... Tek bir nefes; zengin de bir, fakir de Güzellerden zikirler deren Rabbim! Besmele ile başlarız, her şeye Üç ismin üç nur, yüz on dört sureye... Senin eşsiz anahtarın yüreğe İşlemişiz, gizlemişiz, Ya Rabbim! “Estağfurullah el Azim!..”, bir anlık Gaflete düşünce; günah, karanlık... Her gün en az yetmiş tövbe, pişmanlık... Tüm günahlarımızı örten Rabbim! Yanımızda, canımızda Resulün Salâvatla şefaat umar, kulun. Kul hakkı yok; Sana borçlu, kabulün... Esirgeyen ve bağışlayan Rabbim! “Lâ İlâhe İllallah!..”, ilk sözümüz “Muhammeden Resulullah!..”, özümüz! Senden başkasını görmez gözümüz... Kabir azabından kurtaran Rabbim! “Allah! ..” diye; kalp açılır, kapanır “Allah! ..” derken; nefes, nabız hızlanır! “Allah! ..” diyen, delireceğim, sanır!.. Bütün damarlarımda akan Rabbim! “Hu!.. Hu! ..” diyor, her bir teneffüs eden Sana inanan ve Seni reddeden! Aldığı nefese şükreder beden Yarattıkların tutsak Sana, Rabbim! “Hak, Hak, Ya Hak! ..”, yine Hak; Hak, Hakikat! Gerçekliğini haykırıyor hilkat!.. Seni anlatmaya yetmiyor takat. Sen, kendini bizlere duyur, Rabbim! “Hay! ..” derim, hayattasın; canlı, Sensin! Ölmeden, cansızlığımı bilensin Ölümle beden kirini silensin. Senden başka kalıcı yoktur, Rabbim! “Kayyum! ..”, Sana ulaştıran kanattır! Ya Rab, bu ne ilim, bu ne sanattır!.. Bize düşen, emrine itaattir! Kendiliğinden Var; bir Sensin, Rabbim! “Kahhar! ..” ismine gelmiş, dayanmışım! Bilmediğim bir renge boyanmışım. Gece gündüz bu ismini anmışım... Anmışım, anmışım; yanmışım, Rabbim!.. Onur BİLGE "KALPLER, ANCAK ZİKRULLAHLA YATIŞIR!.." |
kutlarım ...