Gamze-i didârından bir gülücük sun, feleğimin süveydâsına Mihrîmâh; bu bî-tab mecnun, eşiğinde sabahlamaktadır... Âyine-i ışk’a düşür, nazarından üryân soluğumu. Bil ki bir ben değil, sultânlar bile pâyın tozuna kurban olmaktadır.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
rûh-nevâz nidâ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
rûh-nevâz nidâ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
sanırım osmanlıca ve farsça biliyor olmak avantaj. elbette bu avantajı kullanabilmek de maharet. ben de kendimce osmanlıca farsça biliyorum . biraz da arapça... bilmek güzel ama kelimeleri yerli yerine oturtmak zor iş. ama bir o kadar da güzel, şiiri yazıp bitirince... güzel şiirdi, sevgiler...
evet osmanlıca ve farsça biliyorum kendimce.. ve şu var ki o anda kelimeler öyle döküldü, sonrasında da nefes koymayı denedim; ama "üryân soluk" kadar tam oturmadı şiirin içine.. teşekkür ederim.. aleyküm selam..
ben de kendimce osmanlıca farsça biliyorum . biraz da arapça... bilmek güzel ama kelimeleri yerli yerine oturtmak zor iş. ama bir o kadar da güzel, şiiri yazıp bitirince...
güzel şiirdi, sevgiler...