Çoban hikayesi.
Sürüye seçmişler, bir köpek çoban,
Koyun dağda otlarken olmuş bir aslan, Havlarmış hep sürüye, koyun otlarken, Kurt bir şey sanırmış onu havlarken. Gas, gas gasılırmış, çobanım derken, Ve kurt kuş korkarmış dağda gezerken, Her koyun koç olmuş, kuyruk sallarken, Koyun koç başına, olmuş baş kesen. Gün, gün alışırdır, çobanım derken, Kuyruk sallar durur, koyun otlatırken, Sürü de memnundur kurdu kovarken, Dağlar benim der o koyun güderken. Beş altı yıl geçmiş yaşlanmış çoban, Kurt’a bakmaz olur, yan gelip yatan, Derler yetsin artık, oldun hep yatan, Birden kızar da çoban, hırlar birden. Acır orda sahip, gel der arkamdan, Sürüye kurt dalar, kaybolur ortadan, Kurt koyun kapınca, görünür dağdan, Saldırır kurda birden, alır ağzından. Çobanken kurt olur, başlar yemeye, Her gün tek, tek başlar, tekrar etmeye, Başlar o bıkkın sahip, ah vah çekmeye, Bir gün ansızın vurur, koyun yerken. Yüksel der ki, köpekten olmaz çoban, Kendini bir şey sanır, havlar durmadan, Katledip atmak gerek, güneş batmadan, Yoksa kalmaz koyun, kurtla birlikken. A.Yüksel Şanlı er 14 Kasım 2009-11-14 Antalya. |
Evet çok haklısınız Tilkiyi kümese bekci tutarsan tavuklardan çek elini derler
Eee iti köpegide yünetime seçersen bu ülkeden çek elini sen
Sevgili şairim şiirinden çok manalar çıkar kutlarım yüreğine sağlık