Öylesine
Hep ıskaladım hayati.
Nişan almaya çalıştım boş yere, elimi uzatıp tutmaya çalıştım kursun gibi yere çakılan yasam sevincimi. Her seferinde kodesi boylayan bendim. Mazi hücre arkadaşımdı, gardiyan ise kompleksli entelektüel çocukluğum. Romanlardan esinlenen hayallerim Toslayıverdi gerçeğin soğuk duvarına. Güneşmiydi yakan tenimi yoksa Kendi kabuğum muydu isyan eden Yanaklarımdan damlayan tuzlu su Bir zamanlar gözyaşlarım mıydı. Kahkaha tebessüme, Tebessümse pis bir sırıtmaya dönüştü dünya dönerken. Boş yere çırpınmaktansa bir şişe daha açmayı öğrendim. Bir gün geçer bütün sızılar, dileyişler ’’keşke’’ ler ’’ne yazık’’ lar nasıl ki ’’inşallah’’ yok artık lügatımızda bu da silinir bir gün öylesine, farketmeden. |
kalemınız daım olsun
saygılarımla