Beyaza vurgun
Geçen yaz yine o bağ evine gittim
Çok şey değişmişti bırakıp gittiğimizden. Birlikte geçirdiğimiz gençlik günlerimizden. Devrilmişti bir çoğu ağaçların. Yeller esiyordu yerinde mor sümbüllü bağların. Bir ağaç kalmıştı geriye. Tanrıdan bana hediye. Gövdesine adını kazıdığım Dallarına adını haykırıdığım Bir ulu çınar. Canlandı anılar yeniden Boğazıma düğümlendi hıçkırıklar aniden Yaslı başımı o yaşlı ağaca yasladım Düşündükçe seni ağladım Ağladım işte hiç utanmadım On altı yaşındaydın... Hayatın baharındaydın... İlk kavgam İlk çakır keyif oluşum İlk zevk alışımdın hayattan Ben seni düşlerdim Sen beyazı Ben sana vurgundum. Sen beyaza. Öylesine severdin ki beyazı Papatyalar içinde geçirdin o yazı Öylesine vurgundun ki beyaza Beyaz kefenin vurdu damgasını o yaza |