Haziran şiirleri..(4)Sen hiç akasya ağacına çıktın mı Yaprakları yeşilken.. Hani çiçekleri beyaz olur, biraz da pembe; Altından tren geçerdi, Yoksa gördün mü sen de.. İki çocuk: Biri dal gibi ince uzun; Kısa ve matruş Diğeri.. Sırtlarında çanta okula gidiyorlar Bu görevi onlara kim verdi bilmiyorlar.. İstasyon: Gri taş bina; Önünde banklar var yan yana: Ve hat boyunca ağaçlar Ağaçlar bakımlı; Belli ki her sene budanıyor, Belli ki her akşam sulanıyor.. Yaklaşınca istasyona çocuklar İnce uzun olanı Ucu yırtık çantasını arkadaşına emanet etti; Ve bir çırpıda akasya ağacının dallarına yerleşti.. Sen hiç akasya ağacına çıktın mı Yaprakları yeşilken.. Hani çiçekleri beyaz olur, bazen de pembe.. Çocuklar her zaman akasya ağacına çıktılar. Bazen oyun olsun diye atalarından kalma, Bazen de yemek için çiçeklerini.. Öyle mutlu etmişti ki, Yerden yukarda olmak ağaçtakini; Çiçekleri yemeye koyulmuştu Ve açlıktan başka her şeyi unutmuştu.. Zaman: güneşten ışık, ışık damladı, Matruş çocuk geç kaldıklarını anladı Seslendi arkadaşına Sesi; tren düdüğünde çınladı En körpe çiçekleri yemek için En uç dallara uzanmak Utanmak en güçlü duygudur insana Bir de yoksulluktan utanmak.. Sen hiç akasya ağacına çıktın mı Yaprakları yeşilken.. Girmeden istasyona kesik kesik öttü tren: Arkadaşı kırılan dalın sesini duydu Lokomotifin altında yatan, ince uzun çocuktu.. Sedat Akıncı.. |
YÜREĞİNİZE SAĞLIK