KIRLANGIÇ KANADINDA DÜŞLERkarların eriyişinde kanadını şarapla yıkar kırlangıçlar adı yağmurda saklı bir öykünün peşine düşer insanlar hafif meşrep bir kadındır gün her ikindi sonrası kış akşamlarına soyunur narları kıskandırır ar damarı çatlar gecenin damla damla dökülür yıldızlarla toprağa karanlıktır caddelere yayılan ve düşen kaldırımlara Firavun’un bir solukta içtiği Nil’dir gecenin adı kimse bilmez Mısır’ın destan olup bende saklandığını gizlice gözlerimden aktğını yazgıdır tarihin alnında karlar erir düşlerimin kıyısında kırlangıçlar şarapla yıkarken kanatlarını uykumdan bir gemi kalkar inci tanelerinin peşinde dalgalar sahil kasabasında yaşlı bir balıkçı aşklarını anlatır rüzgara korkusunda kasırgalar patlar kasabaları yutar denizler kusar içimden Nil nehrini Firavun suyun savaşına yenilir Fravun ölüsü bir gün batar uzaklardan ykılır ellerimde Mısır öyle bir efsanedir ki dile gelir avuçlarımda kırlangıçlar şarapla yıkar kanatlarını adı yağmura saklı bir öykünün peşine düşer efsanelere karışır sırılsıklam insanlar her gün batımı sonrası ar damarı çatlar gecenin kırlangıçlar... şarapla yıkarken kanadını Ayşegül Gökdemir |