Kül ve AteşBir iç savaş, kendini aşamayan bir patlama bendeki sen Kimliksiz bir durum, tanısı ve teşhisi olmayan bir vahamet Bir yar/dan düşmek, ölmeden, ölmek korkusuyla hep Küllerinden alev beklediğim ateş, kül ateşine dönüşmüş umut Hiç bu kadar ümitsiz olmamıştı umut, hep vardı bildiğim Yanılgı; geçen her salise ömürden, arayış; evrende kavramsal yok Kavramlardan ibaret varla yok arasındaki sen/varın düşünsel hali Yokluğun açlığım, ne istediğini bilmeyen obur bir çocuk İsteğim masum, ölen annesini isteyen bebeğin gözyaşları kadar umarsız Renklerim karmaşık; gri, siyah, mor. Kurşuni, bakır ve de kor Lisanım; modern çağın ilkel insanına has, düğümlü her telaffuz Gözlerin mavi gökyüzü kadar uzak, kapkara bulutlar aramızda yar/uçurum) salih ÇETİN |
SELAMLAR