İlkin gözlerin...
İlkin gözlerin, merhametine vurulduğum yer... sonra hep gözlerin
İçimde tutuşan ateş dünyada hükmedilemeyen bir şey, adını sen koy anladığın her neyse Beni kendimden vazgeçirme Hangi sürgünse kalbine sıcak bir iyilik ağlamam için sadece bakışını çiz gözlerime ve adı her neyse Ben sisli akşamlarda şahit tutulan yıllar yaşadım avutulan ecel saatleri bitmeyen beklemelerimin ölü doğmuş çocuklarıydı vaktinden çok önce sevmişim meğer, yokluğumda çehresi gülen yüzleri kimlerin peşinde hükmünü vereyim ,kendi idamımın bırakma çocukluğumu benim bir sürgündeyse bakışın, elini uzatışın,uzağım da kalışın hangi ihanetinden kalmışsa bu hayatın ben yakınıydım zaten bütün uzakların belki şimdi yazıyorlar ağır mahkumiyetimin sebebini oysa ben henüz öğrenemedim kelepçelerin dilini çözemedim anlaşılmadığımı…. kalbindeyse bir kırık söz, her suskunluğa aşinayım ben cesaretimde fırtınalar esiyorken ikliminde yeşilin sonra mavi denizlerin çocuğu değildim ki ben Yanımda yabanların her vuslatına sustum ya benim ayrılığıma kim ağladı uslandırma deliliğimi benim Çocukluğumun yaralı kalbi, korkakça kaçıyor şimdi adı her neyse… yalnızlığın iyimser yüzü bu olsa gerek kardelen gibi,sabah gibi yani yoksan bile sana gelmek gibi yazısız kağıtların üzerinde kelimesiz ifadeler, içimde sır gözlerinse tek açık ettiğim…. söyleme sırrımı benim. |
avutulan ecel saatleri bitmeyen beklemelerimin ölü doğmuş çocuklarıydı
vaktinden çok önce sevmişim meğer, yokluğumda çehresi gülen yüzleri
kimlerin peşinde hükmünü vereyim ,kendi idamımın
bırakma çocukluğumu benim
güzel bir şiir okudum kutlarım....