BAĞIŞLAMAYIN BAŞBUĞLARIM
Altay başlarına dikilmezse tuğlarım,
Şölene dönüşmezse, yaslarım, yuğlarım, Silinmezse, şu gözümdeki buğularım, Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım… Kimseyi beslemiyorsa, artık yallarım, Eğer düzelmezse, bu zavallı hallarım, Gitmezse karalar, bağlanmazsa allarım, Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım… Kahpeden arınmazsa, sağım ve sollarım, Çaresizce kırılırsa, gövdem, kollarım, Altay, Tanrı Dağı’na çıkmazsa yollarım, Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım… Altımdan alındıysa, kilimim, çullarım, Bana diklendiyse, “kölelerim, kullarım” Onlardan gelmekteyse, paralar, pullarım, Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım… Bana sövüp, kafa tutan Arap olduysa, Mescidim, kalem, hanlarım, harap olduysa, Mahzenlerim, ayran değil , şarap dolduysa, Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım… Dayanmazsak bu yolda; çetinden de çetine, Hesap sorulmazsa; soysuz piçi Latin’e, Ki çuval geçirilmezse her bir itine, Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım… Hakarete uğruyorsa, inancım dinim, Boşalmıyorsa öfkem, dinmiyorsa kinim, Ki gelip, rahatsız ediliyorsa inim, Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım… Millet uyuşup, kan uykusuna daldıysa, Şu boş gençliği, zamane esir aldıysa, Elimde; yalnız, üç beş akıncı kaldıysa, Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım… Nafiz bile, çağlamayan Çağlar olduysa, Bu korkunçluk; yüreğimi dağlar olduysa, Müslüman, Türk, yeryüzünde ağlar olduysa, Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım… 24 Ekim 2009-C.Tesi 13:03 Güneşli / Bağcılar / İstanbul Nafiz TANÇAĞLAR |
hocam kutluyorum yürek sesinizi
her daim saygı ile