susuyordu sadece...
Susuyordu o gün.
Hiç konuşmuyordu gecenin sessizliğiyle. Kuruyan dudakları ıslanıyordu gözlerinden akan yaşlarla. Ağlıyordu…hıçkıra hıçkıra. Onun suskunluğunda buldum terkedilmiş viran şehrin hüznünü. Konuş dedim anlat… Anlatsa belki roman olur. Önünde göz yaşlarından dolup taşan kara nehir. Ne ayın şavkı ulaşır bu karanlığa, Ne hıçkırıkları birer kelimeye dönüşür titreyen dudaklarında! Kısmet Demirdöken |