AMED...
AMED…
yine geldın aklıma, derin bir acı muallak bir sancı hissetim. Loş ışınğında tarih kokan bağrına yaslanamamanın acısı sancısı… Oysa ne düşlerim vardı sana dair … Zifiri karanlıkta yıldızlarla dertleşecektım bağrında Tarihi üstüme çekip, güvenle hülyalara dalacak ; Yarin mis kokusunu senin nazlı saçlarında bulcaktım Affet beni gelemedim … Vefasızım biliyorrum ahti peymanımda durmadım rüyalarda hülyalarda kalmamalıydı gelmeliydim lahuti bir dem de serapları çırılçıplak soymalı gerçek yanlarımı sana demlemeliydim dedim ya vefasızlık şiarım olmuş… affet beni gelemedim.. özlemin teker teker dökyo saçlarımı neden saçlarım ,dökülen ciğerlerim kalbim olmalı beyazlara börünen saçlarım vefasızlık ediyor yüreğim kararmalı hasretle amad dediği zaman yer yerinden oynamalı kısa bir süre kalbim durmalıydı hayır yok işte vafasızlık bağlamış urganlarını … soluklarım senden gayrı yerelde atyor nasılda ihanet etmiş oksijenle hala kendini avutyor tek soluğum olmalı, bir kerede seni içime çekmeli bir ömür, hayat kaynağım olmalı idi bu soluk hala farklı yerlerdeyim farklı soluklardayım… vefasızım işte… neyarlar sana farklı ismimler takmış nasılda yapmacık duruyor şaka gibi gelip kulaklarına fısıldamalıydım amed sin demeliydim sana senin toprakalrında sana yakışmayan ayakalrı değdirmemeliydim vefasızım işeTE… 29.07.2009 12:08:19 |